Bahçeli’den Meclis’e ‘Milli Birlik Komisyonu’ çağrısı: Barış tek kanatlı bir kuş değildir, 16 siyasi parti temsilcilerinin bulunacağı komisyon 100 üyeden oluşmalı

“`html

T24 Haber Merkezi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, barış konusuna dair yaptığı açıklamalarda, “Barış, yalnızca bir kanatla uçulamayacak bir kavramdır. Barışın sağlanabilmesi için her iki kanadın da bir araya gelmesi gerekiyor. Bu, milletimizin birliğine, özverisine, kendine güvenine ve dayanışmasına bağlıdır,” ifadelerini kullandı.

Bahçeli, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a “Yeni Yüzyılın Terörsüz Türkiye Stratejisi; Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu” kurulmasını önerdi. Önerisinde, komisyonun geniş bir katılımla ve şeffaflıkla faaliyet göstermesini istedi ve parlamentodaki 16 siyasi partinin temsilcilerinin yer alacağı 100 kişilik bir komisyon önerdi.

Bahçeli, “TBMM’deki her siyasi parti, en az bir temsilciyle komisyona dahil olmalı. Diğer üyeler ise parti gruplarının temsil oranına göre belirlenmelidir. Her siyasi parti, bu komisyona uzman iki kişi atayabilmeli; komisyondaki çalışma esasları ise kendileri tarafından belirlenmelidir. TBMM Başkanı bu komisyonda başkanlık etmelidir. Alınan kararlar, salt çoğunlukla kabul edilmeli ve milletvekilleri tarafından ilgili ihtisas komisyonlarına ve TBMM Genel Kurulu’na sunulmalıdır,” şeklinde konuştu.

22 Ekim’de Meclis’te PKK lideri Abdullah Öcalan ile ilgili yaptığı çağrının ardından gelişen sürecin, ülke için olumlu adımlar olacağını belirten Bahçeli, “Ok yaydan çıkmıştır. Geri dönüş yok,” dedi. Bahçeli, ayrıca, “27 Şubat İmralı çağrısı ile başlayan süreç ve 10 Mart’ta PYD/YPG’nin silahlarını Suriye Arap Cumhuriyeti’ne teslim etmeyi kabul etmesi, 12 Mayıs’ta ise PKK’nın silah bırakma kararını çıkması, Türkiye ve çevresi için hayırlı gelişmelerdir,” ifadelerini kullandı.

Barış sürecinin hassas olduğuna işaret eden Bahçeli, karşıt hareketlere de uyarılarda bulunarak, “Buna karşı yapılan her türlü eylem ve karalama faaliyetleri tehlikeli sonuçlar doğuracaktır,” hatırlatmasında bulundu.

Bahçeli, “Bölücü terör örgütü PKK’nın 12 Mayıs 2025 tarihinde silah bırakma kararı ile yeni, hassas bir sürece geçilmiştir. Provokasyonlar ve sudan sebepler yüzünden tahrik edici davranışlara izin verilmemelidir,” diye ekledi.

Bahçeli, “Sorumlu bir dil kullanma önemlidir; gereksiz tartışmalara yol açmamak, siyasi ve ideolojik çıkar düşkünlüklerine kapılmamak hayati öneme sahiptir,” şeklinde devam etti.

Bahçeli’nin açıklamalarının tamamı şöyle:

“Eğer doğru bir bakış açısıyla incelenirse, geçmişte yaşanan olaylar ve tarihi tecrübeler geleceğimizi aydınlatacak bir rehberlik sağlayacaktır.

Zaman, ileriye doğru akmaktadır; dolayısıyla ilerleme yolu geride bırakılan zorlu yolları anlamakla başlar.

Tarih boyunca bu toplumlar, yalnızca hayatta kalmayı başarmakla kalmamış, aynı zamanda zorlu süreçlerde birlik, akıl ve cesaret göstererek başarı elde etmiştir.

Milletleşme, insanlığın en yüksek mertebesidir ve bu bilinci kaybedenlerin dine dayalı toplum yapıları, geçmişin izini taşımaktadır.

Türk milletinin benliğini korumak için tüm toplumsal sistemlerin tartışılması gereklidir; aksi takdirde bu öneriler, asılsız bir tartışmanın parçası olacaktır.

Türkiye, yönetim gücü ile terörsüz bir gelecek için doğru adımlar atmıştır ve her kesimden destek ile bu hedefini gerçekleştirme konusunda kararlıdır.

Türk milletinin hedefi olan ‘terörsüz Türkiye’ için sağlam ve kalıcı adımlar atılması büyük bir toplumsal uzlaşmayı gerektirir.

Bu amaçla, TBMM’de toplumsal kesimlerin temsili ile bir komisyon kurulması en mantıklı yaklaşımdır; bu komisyon, geniş bir katılım sağlayarak çalışmalıdır.

Öncelikle, TBMM Başkanı’nın çağrısıyla kurulan “Yeni Yüzyılın Terörsüz Türkiye Stratejisi; Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu” oluşturulmalıdır.

İkinci olarak, her siyasi parti, TBMM’de en az bir üye ile temsil edilmelidir. Diğer üyeler, grup oranlarına göre ayarlanmalıdır.

Üçüncü olarak, her siyasi parti uzman iki üye atanmalıdır.

Dördüncü olarak, komisyon kendi çalışma yöntemlerini belirlemelidir.

Beşinci olarak, TBMM Başkanı komisyona başkanlık etmelidir.

Altıncı olarak, komisyondaki kararlar, salt çoğunlukla alınmalıdır.

Yedinci olarak, alınan kararlar, milletvekilleri tarafından teklif şekline dönüştürülerek ilgili ihtisas komisyonlarına ve TBMM Genel Kurulu’na sunulmalıdır.

Türkiye’mizin bağımsızlığını kurmak ve uluslararası barışa katkıda bulunmak üzere, yalnızca kendi güçleri ile terörsüz bir gelecek inşa etmesi önemli bir dönüm noktasıdır.

Bu süreçte, Türkiye barışın sağlandığı bir merkez haline gelmeli; iç barış ve güven ortamını adaletli bir şekilde pekiştirmelidir.

Bu, bir borçtur ve yerine getirilecektir; Türkiye, terörizmi gündeminden günlük düşürecektir.

Artık statükoya yer yok; yeni anlayışlar egemen olacak.

27 Şubat İmralı çağrısının öncesinde, 10 Mart’ta PYD/YPG’nin silah teslimine yönelik olumlu adımlar ve 12 Mayıs’taki PKK’nın silah bırakma kararları, tüm Türkiye ve çevresi için çok hayırlıdır.

Ok, yaydan çıkmıştır ve geri dönüş yoktur.

Herhangi bir ters hareket, kaos yaratacak sonuçlar gətirebilir.

Türkiye, hepimizin ortak vatanıdır; Türk milleti büyük ve güçlü bir ailedir.

Merhum düşünür Ziya Gökalp, “Türklerle Kürtler, vatanımızı düşmandan korumak için her zaman omuz omuza çarpışmıştır,” demiştir.

Birlik ve dayanışmamız, değerimizin ve sadakatimizin en belirgin göstergesidir.

Biz bin yıldır biriz ve birlikteyiz; Türk milleti olarak birleşmiş durumdayız.

Hiçbir emperyalist tuzak ve senaryo aramıza giremeyecek; tarih boyunca süren dostluğumuzu yıkamayacaktır.

19 Mayıs 1919, Türk milletinin bağımsızlık azminin simgesidir ve bu sürecin anısına şükranla yaklaşıyoruz.

Bir yolcu vapuru, 79 kişi ve araçla 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ulaştı, bu adım yeni bir devrim ve bağımsız bir Türk devletinin kuruluş hamlesidir.

Bu, Türk milletinin hayata geçirdiği muazzam bir stratejidir ve 19 Mayıs’ın onurlandırılması gereken bir gün olduğu gerçeğidir.

1919, gelecekteki başarıların temelini oluşturan dev bir uyanıştır.

Kim ne yaparsa yapsın, hiç kimsenin Türkiye Cumhuriyeti’ni düşürmeye gücü yetmeyecektir.

Bir kez daha, 19 Mayıs ruhunu gönülden yaşatmak ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygıyla anmak istiyoruz. Türk gençliği ve milleti olarak 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nızı kutluyorum.”

“`

Related Posts

Dünyanın konuştuğu görüntü: Parmağını sıktı bırakmadı! Erdoğan, Macron’un üstünlük kurma çabasına izin vermedi

Arnavutluk’ta düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un el sıkışma anları sosyal medya da gündem oldu. Erdoğan’ın uzun süre Macron’un parmağını bırakmaması dikkat çekti.

İran’dan ABD’ye sert tepki: Trump yalan söyledi

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, ABD Başkanı Donald Trump’ın Orta Doğu turundaki açıklamalarına sert tepki göstererek, “Bir yandan barıştan söz ediyor, diğer yandan ise en gelişmiş toplu katliam araçlarıyla tehdit ediyor. Aynı anda hem barış savunucusu hem de öldürücü silahların destekçisi olunamaz. Bir başkanın ‘yıkıcı güce sahip bir silah ürettik’ demesi, barış ve küresel güvenlik mesajıyla çelişmektedir” dedi. İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney, “Trump yalan söyledi. O ve ABD yetkilileri, şimdiye kadar gücü hep Gazze’de katliam yapmak, savaş çıkarmak ve kendi destekledikleri grupları korumak için kullandılar.” ifadesini kullandı.

İsrail’den Gazze’ye harekat: Kalıcı işgal için saldırı başlattı

İsrail ordusu, güvenlik kabinesinin onayladığı “Gazze’deki işgali genişletip kalıcı hale getirme” planını uygulamaya başladığını açıkladı.

Filistinlilerin büyük felaketi : ‘Nekbe’

İsrail’in 15 Mayıs 1948’de kuruluşunu ilan etmesinin ardından yaklaşık 750 bin Filistinli topraklarından zorla göç ettirildi. Filistinlilere, toprak kaybı, katliam, köylerinin haritadan silinmesi ve daha birçok acı dolu izler bırakan Büyük Felaket’in üzerinden 77 yıl geçti.

BM: Gazze’de akut gıda güvensizliği ‘felaket/kıtlık’ seviyesinde

Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile Dünya Gıda Programı (WFP) tarafından oluşturulan Gıda Krizine Karşı Küresel Ağın (GNAFC) hazırladığı Küresel Gıda Krizi Raporu (GRFC), insani yardımların kesildiği Gazze’de akut gıda güvensizliğinin en son aşama olan “felaket/kıtlık” seviyesinde olduğunu bildirdi.

Arkeoloji dünyası sevince boğuldu: 166 milyon yıllık fosil gün yüzüne çıkartıldı

Bulunan dinozor, iki ayak üzerinde yürüyen, otçul bir tür olarak tanımlanıyor. Fosilin bulunduğu alan, sadece alçak gelgit sırasında erişilebilen zorlu bir kıyı şeridinde yer alıyor. Dr. Panciroli, erken Jura döneminde dinozorların küçük ve etobur …