Herkes birbirine ‘narsist’ diyor! Peki, gerçek narsisim nedir?

Narsisizm Nedir? Narsistik Kişilik Bozukluğu Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Son zamanlarda narsistik kişilik bozukluğu, popüler kültürde sıkça tartışılan bir konu haline gelmiştir. Psikiyatri uzmanları, insanların birbirlerini sıklıkla ‘narsist’ olarak etiketlediğine dikkat çekiyor. Ancak herkesin narsistik özelliklere sahip olduğunu belirten Uzman Psikiyatrist Dr. Emine Yağmur Zorbozan, bunun hemen kişilik bozukluğu olarak kabul edilmemesi gerektiğini vurguluyor.

Zorbozan’a göre, narsistik özelliklerin hayatta var olmamızı sağlayan önemli unsurlar olduğunu söylüyor. Narsistik kişilik bozukluğu tanısının konulabilmesi için kişinin yaşam boyunca süregelen işlevsellik sorunları ve empati eksikliği gibi belirtiler göstermesi gerektiğini belirtiyor.

Narsist Endüstrisi ve Narsistik Özellikler

Dr. Emine Yağmur Zorbozan, narsistik kişilik bozukluğunun popüler ve magazinsel bir konu haline geldiğini ifade ediyor. Herkesin narsistik özelliklere sahip olduğunu ancak bunun tanı kriterlerini karşılamadığı sürece teşhis konulamayacağını belirtiyor.

Narsistik kişilik bozukluğuna sahip insanların en belirgin özelliklerinin başkalarını kolayca kullanabilmeleri ve empati yeteneklerinin olmayışı olduğunu dile getiriyor. Dr. Zorbozan, narsistik kişilik bozukluğuna sahip bireylerin tedavi sürecinde uzun süreli psikoterapilerin önemli bir rol oynadığını belirtiyor.

Narsistik Kişilik Bozukluğunun Tedavisi

Narsistik kişilik bozukluğu olan kişilerin genellikle orta yaşlarında tedavi almaya başladığını belirten Dr. Emine Yağmur Zorbozan, tedavi sürecinde içgörü oranlarının düşük olabileceğine dikkat çekiyor. Tedavinin uzun süreli psikoterapilerle sağlanabileceğini ve depresyon gibi eşlik eden hastalıklar varsa ilaç tedavisinin de faydalı olabileceğini vurguluyor.

Dr. Zorbozan, narsistik kişilik bozukluğunda hastaların genellikle ciddi kayıplar yaşadıklarında terapiye başvurduklarını ve bu süreçte ufak yüzleştirmelerle tedavinin sağlanabileceğini söylüyor. Eğer kişi gerçekten değişmek istiyorsa, narsistik özelliklerinden kurtulamasa da işlevselliğini geri kazanabileceğini ifade ediyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Related Posts

Japon usulü yürüyüş! Tüm dünya bu yöntemi deniyor, sosyal medyada yer yerinden oynadı

Fitness çılgınlıklarının sosyal medyayı çepeçevre sardığı bu günlerde son zamanların en popüler konusu ‘Japon yürüyüşü’ oldu. Kolay, hızlı ve kan basıncını düşürmeyi vaat eden bu yöntem düzenli bir şekilde uygulanırsa hızlı sonuç veriyor. Peki nedir bu Japon yürüyüşü?

Zayıflama baskısı gençleri anoreksiya riskiyle karşı karşıya bırakıyor

Prof. Dr. Fatma Çelik, zayıflama baskısının, yetersiz yemek yeme ve aşırı kilo kaybetmeyle kendini gösteren yeme bozukluğu hastalığı “anoreksiya nervoza”yı tetiklediğini belirtti.

Beyin damar tıkanıklığında ilk 6 saatin önemi

Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Merkez Müdürü Prof. Dr. Birol Özer, beyin damar tıkanıklıklarında erken müdahalenin önemine değinerek, “İlk 6 saatte yapılan müdahaleler hastanın yaşam kalitesini belirlemektedir ve bu kritik süreçleri başarıyla yönetiyoruz. Klinik uygulamalar, sadece tedavi geliştirmek değil; nitelikli bilgi üretmek, etik değerleri yaşatmak ve sağlıkta kaliteyi sürdürülebilir kılmak demektir” dedi.

Komşuda virüs alarmı verildi

Yunanistan Ulusal Kamu Sağlığı Kurumu (EODY), sivrisinek ısırmasıyla bulaşan Batı Nil virüsüne karşı halkı uyararak, özellikle yaz ve sonbahar aylarında koruyucu önlemlerin alınması gerektiğini bildirdi.

Dijital kalabalıkta hepimiz yalnızız!

Dijital iletişim araçları herkesi birbirine bağlı gibi gösterse de, gerçek ilişkiler giderek yüzeyselleşiyor. Sosyal medyanın bağ kurma vaadinin yerini “beğenilme yarışına” bıraktığını belirten Uzman Psikolog Gizem Ünveren, insanların kalabalıkta kendini yalnız hissettiğini söyledi. Sürekli ekrana odaklanmanın yüzyüze iletişimi zayıflattığını ifade eden Ünveren, yalnızlığın modern hayatın kaçınılmaz sonucu olduğuna dikkat çekti. Ünveren’e göre bu durum bilinçli ekran kullanımı, sosyal etkinlikler ve empatiyle aşılabilir.

Sıcak hava MS hastalığını nasıl etkiler? Uzman görüşü

Bir sinir sistemi hastalığı olan Multipl Skleroz’un (MS) kadınlarda erkeklere oranla yaklaşık 1-1,5 kat daha fazla görüldüğünü söyleyen Nöroloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Meltem Can İke, hastalıkta tanının genellikle 20-40 yaş arasında konulduğunu belirtti.