Irak’ın kuzeyinde bir ‘güvenli bölge’ tasarısının tartışıldığı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bölgeye yönelik operasyon sinyalleri verdiği bugünlerde Suriye başlığı da unutulmadı. Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde tekrarladığı “Suriye’de yarım kalan işimizi de mutlaka tamamlayacağız” açıklamasından sonra çifte harekat hazırlığı yapılıp yapılmadığı sorusu yanıt buldu.
SURİYE’DE DİPLOMASİ… ÖNCELİK IRAK’TA
Milliyet’in haberine göre güvenlik kaynakları önceliğin Irak olduğunu vurguladı. “Suriye’de bu aşamada diplomasi ön planda olacak” yorumu yapılırken ABD’de bir yandan başkanlık seçimleri için kampanya süreci devam ederken öte yandan da Suriye’den asker çekilip çekilmeyeceği tartışmasının eş zamanlı yürüdüğünü kaydeden kaynaklar, “O nedenle önceliğimiz şu aşamada Irak’ta” dedi.
MSB AÇIKLADI: IRAK İLE ORTAK HAREKAT MERKEZİ
Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler önceki gün, Irak ile “Ortak Harekât Merkezi” kurulacağını açıklarken, merkezin çalışma şartlarının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Bağdat ziyaretinin ardından belirleneceği öğrenildi. Bu çerçevede iki ülke arasında imzalanacak Stratejik Çerçeve Belgesi, terörle mücadelenin seyrini de netleştirecek. Belgeye ilişkin Millî Savunma Bakanlığı (MSB), Dışişleri Bakanlığı ve Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT) Başkanlığında tüm hazırlıklar sürüyor. Bağdat’ta gerçekleşen görüşmelerde Irak tarafının terörle mücadeleye yaklaşımını değerlendiren MSB kaynakları ise “Irak tarafı da terör örgütü PKK’yı tehdit olarak görüyor. Ortak Harekât Merkezi ve terörle mücadeledeki diğer iş birliği tekliflerimize olumlu yaklaşıyorlar. Önümüzdeki dönemde terörle mücadele ve hudut güvenliği gibi konularda Irak makamları ile çalışmalarımız artarak devam edecek” dedi.
SINIRLI DEĞİL SÜREKLİ OPERASYON
PKK’ya yönelik operasyonların geçmiş yıllardaki operasyonlardan farklı olduğunu belirten kaynaklar, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Artık şartlar aynı değil. Önceki dönemde sınırlı ve süreli operasyonlar yapılırken, bugün sürekli operasyonlar icra ediliyor. Sınırlarımızdan 30-40 kilometre ileriden itibaren ülkemize yönelik tehditler ortadan kaldırılıyor. Bu strateji ile birinci önceliğimiz; terör tehdidini sınırlarımızdan mümkün olduğu kadar ötede karşılamak. Irak ile yapılan görüşmelerde masada sadece terörle mücadele ve hudut güvenliği konuları değil, enerji ve ticaret boyutunu da içine alan konular yer alıyor. Geçmiş yıllardaki terörle mücadeleyi bugünkü mücadele ile kıyaslamak doğru olmaz. Hem bölgedeki refahın hem de güvenliğin eş zamanlı artırılması konusunda çalışmalar yürütülüyor. Güvenli bölge oluşturarak ülkemize yönelik tehdidi uzaktan karşılamayı, ulaştırma ve enerji projeleri ile de bölgede ekonominin ve refahın geliştirilmesine katkı sağlamayı hedefliyoruz.”
TERÖR ÖRGÜTÜNÜN SON ÇIRPINIŞLARI
Öte yandan terör örgütünün Pençe bölgesindeki son saldırısını değerlendiren MSB kaynakları, “Son dönemde saldırıların gerçekleştirildiği yerler artık Pençe-Kilit Operasyon bölgesinin en uç bölgeleri. Orada ufak bir bölüm kaldı, orayı da temizleyip kilidi kapattıktan sonra hudutlarımız daha güvenli hâle gelecek. Terör örgütünün son dönemdeki saldırılarının amacı da bu kilidin kapatılmasını önlemek. Terör örgütü için bu saldırılar son çırpınışlar” dedi.
TÜRKİYE’NİN HEDEFİ NE: PENÇE-KİLİT’TEN ‘GÜVENLİ BÖLGE’YE
Türkiye, 2019’da Irak sınırında başlattığı Pençe serisi operasyonlarıyla terör örgütleri PKK ve YPG’ye karşı mücadelesini sürdürüyor. Son olarak, Zap ve Metina bölgelerinde yoğunlaşan Pençe Kilit Harekatı ile yeni bir safhaya geçildi. Bu operasyonlarla Irak içinde güvenlik hattı oluşturulması planlanıyor.
Türkiye’nin terörle mücadele stratejisi sadece askeri operasyonlarla sınırlı değil. Ayrıca, diplomatik girişimler ve sınır güvenliği önlemleri de önem taşıyor. Irak ve Suriye arasındaki sınırların terörist geçişlerine kapatılması için tel çit çekilmesi ve hendek kazılması gibi fiziki tedbirler alınıyor.
Süleymaniye, Mahmur ve Sincar gibi bölgelerde terör örgütlerinin etkinliğini azaltmaya yönelik diplomatik çabalar da yoğunlaştırıldı. Bu çerçevede, MİT’in nokta operasyonları, KYB üzerindeki baskının artırılması ve Sincar Anlaşması’nın ileriye taşınması gibi adımlar atılıyor.
Türkiye’nin terörle mücadele stratejisinin birinci önceliği, ülkenin sınırlarından öteye tehditleri bertaraf etmek. Bu doğrultuda sınırlardan 30-40 kilometre ileriden itibaren tehditlerle mücadele ediliyor.
